12 Mart 2012 Pazartesi

"Aaa, sen ne yaptın saçını. Turuncu mu olmuş bu sefer. Yakışmış da ama ha..!"

Biliyorsunuz, komşuluk ilişkileri günümüzde artık eskisi gibi değil. Öyle iki bin saat süren ev oturmalarını geçtim, yolda karşılaşınca bile selamlamıyor komşu komşuyu.. Ama bizde öyle değil, biz selamlaşıyoruz çok şükürella..!

Mesela bizim bir üst komşu var. Buraya ilk taşındığımızdan beri kardeşimle bana yemek getirir filan, iyi kalpli biraz minikçe bir kadın. Ben ikinci öğretim olduğumdan ve eve giriş çıkış saatlerim oturduğumuz semte göre biraz absürt kaçtığından pek çok karşılaşamıyoruz kendisiyle. Ayda yılda bir filan.. Ben de, sürekli saç rengiyle oynayan bir manyak olduğumdan kadın her gördüğünde beni şaşırıyor..

“Aa, siyaha mı boyadın saçlarını.. Biraz beyazca kalmışsın ama olmuş yani.. Yakışmış..”

“Ne yaptın sen saçlarına bakayım. Apartmanın ışığından da belli olmuyor. Kızıl mı bu. Beyaz tenlisin ya, çok yakışmış vallaaa..” gibi cümleler kurduruyorum kadına. Garibim o da haklı yani ne yapsın. Sarı dışında hemen her renge girdi bu saçlar.. Buraya taşındığımızda koyu kahve idi saçlarım, sonra açık kahverengi böyle enteresan bir renk. Sonra koyu.. Sonra kızıl. Sonra siyah. Sonra kızıl ama turuncu..  En son turunculu bir şeyler oldu işte. Oldu valla.

“Aaa, sen ne yaptın saçını. Turuncu mu olmuş bu sefer. Yakışmış da ama ha..!” Bugünkü bombamız da bu.. Bence bu kadın biraz yalan söylüyor gibime geliyor bazen ya da kendini hiç değiştirmiyor. İnsan her seferinde de aynı şeyi mi söyler lan. ‘Yakışmış.’ Neyse, yalancıktan da uydursa seviyorum bu kadını. Yüzde bin. !

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder