Yatarak ders çalışılmaz..!

yazardı her ders çalışma kılavuzunda.. Söylerlerdi her rehberlik dersinde öğretmenlerimiz.. ‘Uykunuzu getirir, hele ki yatağınızdaysanız bir kaç dakika sonra gözlerinizi kapamış hayallere dalmış bir vaziyette bulursunuz kendinizi..’diye eklerlerdi.

İyi de, benim bunun için yatıyor olmama gerek yok ki.!

Ders çalışma meselesi aklıma her geldiğinde, eş zamanlı olarak uyku ve bilimum kelimeleri liste halinde sıralayan bir insanım. Bot, mont, dizi, bulaşık, kavun.. Artık ne gelirse o an ve aklıma gelen her şeyi yapmaya meyilli oluyorum o notların başına oturma esnasında.. Dışarı çağrılmaya, gezmeye tozmaya, temizlik yapmaya bolca elverişliyim ve bu zamanlarda sırf ders çalışmamak adına bana her şeyi yaptırabilirsiniz.. Bildiğiniz sıradan öğrenci işte..! Biz çok severiz böyle yumurta kapıya ve şemsiye dönemlerini.. 

Da, bu uzanarak çalışılmaz mantığını hala anlayamadım. Tam canımın ders çalışmak istediği zamanı buldum oh ne güzel diye seviniyordum. Notlarımı aldım koltuğa uzandım ve dedim ki ‘oha yatarak ders çalışılmazdı.’

Acaba böyle aklıma girmez mi dersler? Ne bileyim uzanır vaziyette vücutta bir şey salgılanır okuduklarımı çabuk unutturur? Yahut hiç hatırlatmaz. Bilmiyorum yani, yoksa cidden sadece uykumuz geliyor diye bu kadar karşı olamaz değil mi senelerdir bu eğitimciler? Şimdi boşu boşuna okumuş olmayayım, sakata gelmek olmaz. Önemli konu bu ders.!

Ay, vallahi vazgeçeceğim bu ders çalışma işinden.. Yoksa.. Yoksa şu kenarda uzanıp uyuyabilirim ha. ! Bu da bir fikir. Baaak, baaak. !